İrevani: Suriye'deki yasa dışı yabancı güçler bu ülkeyi terk etmeli

Tesnim Haber Ajansı – İran’ın BM TemsilcisiEmir Said Irevani BM Güvenlik Konseyi'nin "Ortadoğu'daki durum: Suriye" konulu toplantısında İran'ın görüşlerini açıkladı.

Açıklamasında şunları vurguladı:

Sakin güvenlik ortamına rağmen Suriye, ciddi zorluklarla karşı karşıya kalmaya devam ediyor; bunların en ciddileri, ülkenin bazı kısımlarını işgal eden yabancı güçler, bazı bölgeleri kontrol altına alan Güvenlik Konseyi tarafından da tanınan terörist gruplar ve devam eden saldırganlıktır. Ayrıca İsrail rejiminin Suriye'ye yönelik sürekli saldırganlığı da uluslararası hukukun açık bir ihlalidir.

İrevani ayrıca şunları söyledi:nBu arada İsrail rejiminin sivillere ve sivil altyapıya yönelik aralıksız füze saldırıları Suriye'deki durumu zorlu hale getiriyor, insani faaliyetleri durduruyor ve insani yardım erişimini engelliyor.

İrevani'nin konuşmasının metni şöyle:

İran İslam Cumhuriyeti, İsrail rejimini böylesine apaçık bir ihlalden dolayı şiddetle kınıyor.

İran İslam Cumhuriyeti, Suriye krizinin barışçıl bir şekilde, Birleşmiş Milletler Şartı ve uluslararası yasalara dayalı olarak ve ayrıca Suriye Arap Cumhuriyeti'nin bağımsızlığına, ulusal egemenliğine ve toprak bütünlüğüne tam saygı gösterilerek çözülmesi gerektiğini her zaman beyan etmiştir.

Bu bağlamda Suriye'de yasadışı olarak bulunan tüm yabancı güçlerin hiçbir önkoşul ve gecikme olmaksızın bu ülkeden ayrılması gerektiğine inanıyoruz. Terörist grupların, iğrenç faaliyetlerini gerçekleştirmek için milyonlarca sivili canlı kalkan olarak kullanmasına izin verilmemelidir. İsrail rejiminin de Suriye'ye yönelik saldırgan eylemlerine son vermesi gerekiyor.

Güvenlik Konseyi sorumluluklarını yerine getirmeli ve Suriye'nin egemenliğini ve toprak bütünlüğünü güvence altına almalıdır.

Suriye'deki insani kriz hala ciddi. Suriye halkı derin ekonomik zorluklarla karşı karşıya.

Birleşmiş Milletler tahminlerine göre Suriye'nin 23,2 milyonluk nüfusunun bu yıl 15,3 milyonu insani yardıma muhtaç durumda.

BM ve insani yardım ortaklarının ihtiyaç sahiplerine temel yardım ulaştırma çabalarına rağmen, yasadışı tek taraflı yaptırımların devam eden etkisi ve insani yardımın siyasallaştırılması, kadınlar ve çocuklar da dahil olmak üzere Suriye halkı üzerinde adil olmayan bir yük oldu.

Suriye halkının perişan durumundan endişe duyduğunu iddia ederek onlara tek taraflı yaptırımlar uygulamak ikiyüzlülükten başka bir şey değildir. Bu hukuk dışı ve yıkıcı uygulamalara derhal son verilmelidir.

Ayrıca Suriye'deki insani yardım ve yeniden yapılanma projeleri, Suriye hükümeti üzerinde siyasi baskı kurmanın bir aracı olarak kullanılmamalıdır.

İran İslam Cumhuriyeti, Suriye Arap Cumhuriyeti'nin bu ülkenin tüm bölgelerine insani erişimi destekleme ve kolaylaştırma çabalarını takdir ediyor ve teşekkür ediyor.

İran İslam Cumhuriyeti, Suriye hükümetinin, Birleşmiş Milletler ve uzman kuruluşlarına Bab el-Hava, Bab el-Selame ve el-Rai’ geçişlerini kullanma iznini genişletme yönündeki kararını memnuniyetle karşılıyor. Geçişler sırasıyla altı ve üç ay daha devam edecek.

Özellikle sınır ötesi mekanizma aracılığıyla ve Suriye hükümetiyle tam koordinasyon halinde insani yardıma engelsiz erişimin gerekliliğini vurguluyoruz.

Aynı şekilde İran İslam Cumhuriyeti, Suriye'nin güçlendirilmesi ve yerinden edilmiş insanların evlerine dönmesine olanak sağlanması açısından kritik önem taşıyan yeniden inşa projelerinin önemini vurguluyor. Ne yazık ki tek taraflı zorlayıcı tedbirlerin yıkıcı etkileri nedeniyle bu projeler finanse edilemiyor ve uygulanamıyor.

Burada ABD güçlerinin işgal ettiği bölgelerde Suriye halkının doğal kaynaklarının çalınmasını bir kez daha kınıyoruz.

İran İslam Cumhuriyeti, Suriye krizine daha etkili bir siyasi çözüm sağlamak amacıyla, Suriye'nin önderlik ettiği ve sahiplendiği, Birleşmiş Milletler'in kolaylaştırdığı bir siyasi sürecin, krizi sona erdirmek için tek geçerli yaklaşım olduğunu güçlü bir şekilde vurgulamaya devam ediyor.

Siyasi süreci ilerletecek etkili bir mekanizma olarak Anayasa Komisyonu toplantılarının yeniden başlamasını destekliyoruz.

Irak hükümetinin bir sonraki toplantılara Bağdat'ta ev sahipliği yapma isteğini göstermesi, Suriye hükümeti ve Astana sürecinin garantör ülkeleri tarafından olumlu karşılandı. İran İslam Cumhuriyeti, ilgili tarafların böyle bir fırsatı değerlendirmesini ve temel meseleleri üzerindeki temel tartışmalara öncelik vermesini istiyor.

İran İslam Cumhuriyeti, Astana sürecindeki ortaklarıyla birlikte, Suriye ve çevresindeki durumun uzun vadeli ve istikrarlı bir şekilde normalleşmesi için çalışmaya kararlıdır.

Bu çabanın bir parçası olarak Suriye ile Türkiye arasındaki diyaloğun devam etmesine desteğimizi de ifade ediyoruz.

İran İslam Cumhuriyeti de kaybolan kişilerin durumunun ortaya çıkarılmasına yönelik Astana süreci kapsamındaki çaba ve işbirliğini desteklemektedir.

Suriyeli mültecilerin anavatanlarına güvenli ve onurlu bir şekilde dönüşlerini kolaylaştırmak ve insani ihtiyaçlarını karşılamak için mümkün olan her türlü çabanın gösterilmesi de büyük önem taşıyor.

Son olarak İslam Cumhuriyeti, krizin bir an önce sona ermesi ve Suriye halkının acılarının azaltılması amacıyla Suriye hükümeti, BM özel elçisi ve ortaklarıyla Astana süreci çerçevesinde temaslarını sürdürüyor.