Türkiye-Suriye Normalleşmesine Kimler Karşı


Türkiye-Suriye Normalleşmesine Kimler Karşı

Türkiye-Suriye normalleşmesi çözülmesi gereken birçok probleme ve zorluklara rağmen resmen başladı. Fakat kimler neden bu normalleşmeye karşı?

Tesnim Haber Ajansı- 2011’de Suriye’ye karşı başlatılan savaşta Türkiye ABD, Siyonist İsrail ve diğer emperyalistlerin yanında yer almış ve Suriye yönetiminin yıkılması için askeri, lojistik, istihbari ve maddi destek vermişti. Fakat aradan geçen 11 yıl sonra Suriye yönetimi batılı güçlere, Arap sermayesine ve onların oluşturduğu terör örgütlerine karşı direniş göstermiş ve ayakta kalmayı başarmıştır.
Türkiye yönetimi 11 yıl sonra bu konuda siyaset değişikliğine gitmiş ve Suriye yönetimiyle normalleşme adımları atmıştır. İlk olarak Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Suriye Dışişleri Bakanı ile ayak üstü görüştüm açıklaması gelmiş ardından Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan; siyasette sürekli küslük olmaz, Suriye yönetimiyle önce istihbarat birimleri, ardından dışişleri bakanları ve son olarak da liderler düzeyinde görüşmeler yapılacak şeklindeki açıklaması ile normalleşmedeki yol haritasını çiziyordu. Erdoğan’ın bu açıklaması sonrası Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı Hakan Fidan, Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu ve Suriye Savunma Bakanı Ali Mahmud Abbas Moskova’da bir araya geldiler ve iki ülke arasındaki normalleşme çalışmalarının en somut adımını attılar. 
Bu gelişme sonrası Türkiye’nin Suriye’deki muhaliflerden tepki göstermemesini, protestolara mahal verilmemesini istemesine rağmen başta Türkiye’nin himayesindeki Suriye Geçici Hükümeti, ÖSO güçleri olmak üzere bölücü silahlı muhalif gruplardan tepkiler gelmeye başladı.
Moskova görüşmesi sonrası Suriye Geçici Hükümeti oluşumu başkanı Abdurrahman Mustafa, Suriye Müzakere Komitesi Başkanı Bedir Camus ve Suriye Ulusal Koalisyonu Başkanı Salim Al Muslat'tan oluşan heyet, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun da aralarında bulunduğu yetkililerle bir araya geldi. 
Çavuşoğlu ile yapılan görüşmeler sonrası Suriye Geçici Hükümeti oluşumu başkanı Abdurrahman Mustafa yaptığı açıklamada; Türkiye hükümetinin girişiminin Suriye muhalefetinin çıkarlarının aleyhine olmayacağını belirtmesine rağmen İdlib, Halep gibi bölgelere binlerce kişinin katıldığı protesto gösterileri düzenlendi. İdlib'e bağlı Cisr eş-Şuğur kasabası, Halep kırsalı ve Rakka'ya bağlı köy ve kasabalardaki protestolarda "Erdoğan dinle! Şehitlerin kanları satılamaz" "Esad ile barışmayacağız", "Ezeni affetmek ezilene haksızlıktır" sloganları atıldı ve "Özgür Suriye Ordusu" platformundan yapılan paylaşımda da "Türkiye sesimizi duy: Öleceğiz, barışmayacağız" ifadeleri kullanıldı.
Diğer taraftan İdlib’de kontrolü elinde bulunduran heyet Tahrir el Şam (HTŞ) örgütü lideri Ebu Muhammed el-Colani, telegramdan yayınladığı videoda; Türkiye’nin Suriye ile normalleşme girişimlerini “U dönüşü” diye nitelendirerek “Şam'a ulaşıp hükümeti devirene kadar mücadeleye devam edeceklerini” söyledi.
Suriye hükümetine karşı savaşlarının “siyasi değil, hak ile batıl arasındaki bir savaş olduğunu" savunan HTŞ lideri, “Kim bu mücadelenin karşısında durursa kaybedecek ve mahvolacaktır” diyerek bir noktada Türkiye hükümetini de tehdit etmiş oldu.
Ebu Muhammed el-Colani, kendilerini "yaklaşan zor günlere" hazırladıklarının altını çizerek, "rejim devrilene" kadar tüm zorluklara göğüs germek için tüm muhalifleri kendisine destek vermeye çağırdı.
Yine Türkiye ile iyi ilişkileri bulunan bir diğer silahlı örgüt Ahrar'uş Şam da Ankara’nın, Suriye ile normalleşme çabalarına tepki gösterdi.
Ahrar'uş Şam'dan yapılan açıklamada; "Beşar Esad ile hiçbir şekilde uzlaşmaya yanaşmayacağız" denildi.
Ayrıca önce Kürtlerin öncülüğünde kurulan ancak bölgedeki yerel Arapları, Süryanileri ve diğer kesimleri de kapsayarak genişleyen Suriye Demokratik Güçleri’nin siyasi kanadı yaptığı açıklamada; “Ankara-Şam yakınlaşmasına şiddetle karşı çıktıklarını” belirterek, gelişmeden rahatsız olanları Suriye Demokratik Konseyi (SDK) çatısı altında toplanmaya çağırdı.
Ve asıl büyük tepki ise müttefik, stratejik ortak denilen ve Suriye savaşını başlatan ABD’den geldi. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, Türkiye-Suriye normalleşmesini desteklemiyoruz açıklaması ile Türkiye’nin müttefiki olmadığını bir kez daha ortaya koymuş oldu. 
Price, "Tüm müttefiklerimize ve ortaklarımıza, (Esed rejimi ile) ilişkileri normalleştirmenin zamanı olmadığını, ilişkileri ilerletmenin zamanı olmadığını ve ülkelerin, Esad rejiminin neden olduğu korkunç insan hakları siciline dikkat etmesi gerektiğini açıkça belirttik." açıklamasında bulunarak Türkiye’nin bu girişiminin karşısında olduklarını ifade etti. 
ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby, “Biz ABD olarak Şam rejimiyle ilişkileri normalleştirmedik. Hiçbir devleti de Esad rejimiyle ilişkilerini normalleştirmeye teşvik etmiyoruz.” diyerek ABD’nin Türkiye’ye icazet vermediğini ilan ediyordu. 
Son dönemde Türkiye ile ilişkilerini normalleştiren İşgalci Siyonist İsrail rejiminden şimdiye kadar bir açıklama gelmemiş olsa da Siyonist rejimin bu normalleşmeye karşı çıkacağı şüphe götürmez bir gerçektir.
Türkiye-Suriye normalleşmesine karşı çıkan unsurlara bakıldığında; savaştan, kandan nemalanan sömürücüler ve terör örgütleri olduğu aşikar olmakla birlikte Türkiye’nin en baştan bu savaşa yanlış tarafta katıldığını gözler önüne sermektedir. Yanlışın neresinden dönülse kardır sözü bağlamında Türkiye’nin başta ABD’ye sonra da oluşturup beslediği terör örgütlerine karşı bu zor süreci geçmesi gerekmektedir.

En Çok Okunan Batı Asya Haberler
En Önemli Batı Asya Haberler
En Çok Okunan Haberler