Türkiye Muhalefetinin Suriye İle Normalleşmeye Bakışı


Türkiye Muhalefetinin Suriye İle Normalleşmeye Bakışı

Türkiye’nin ekonomik rahatlamasına katkı sağlayacak, mülteci sorununa çözüm bulacak ve Suriye sorununa kesin çözüm bulacağı tek çözüm olarak görülen AKP’nin Suriye ile normalleşme girişimine muhalefetin tepkisi sert oldu.

Tesnim Haber Ajansı- Haziran 2011’de keskin bir dönüşle Suriye Devlet Başkanı Esad’ı düşman ilan eden AKP yönetimi artık sürpriz sayılmayacak bir çıkışla Suriye ile normalleşme mesajları vermeye başladı. İlk başta iktidara yakın basında dillendirilmeye başlayan normalleşme girişimleri Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Suriye Dışişleri Bakanı ile ayaküstü görüştüm açıklaması ile ciddiyet kazandı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Soçi dönüşü basın mensuplarına yaptığı; "Şunu bir defa bilmemiz, kabullenmemiz gerekir. Devletler arasında hiçbir zaman siyasi diyalog veya diplomasi kesip atılamaz. Her zaman her an bu tür diyaloglar olur, olmalıdır.
Şimdi biz mesela bölgede Mısır'la alt düzeyde, bakanlarımız seviyesinde temaslarımızı devam ettiriyoruz. Bu ilişkiler durup dururken olmuyor. Diplomasiyi tamamen devre dışı bırakamazsınız. Diplomasiye ne denli ihtiyacımız olduğunu bütün dünya gördü.
Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve İsrail ile devam eden normalleşme süreçlerine de değinen Erdoğan, "Suriye ile daha ileri seviyede adımları temin etmemiz gerekiyor" açıklamasıyla Suriye ile normalleşmeye gidileceği kesinlik kazanmış oldu.
Normalleşme sürecine iktidarın ortağı Bahçeli’den de tam destek geldi. Bahçeli, yazılı açıklamasında, Türkiye’nin Suriye konusunda attığı adımların değerli ve isabetli olduğunu belirterek, “Bu ülkede yaşayan hiç kimse, kökeni ve mezhebi ne olursa olsun ülkemizin ötekisi veya hasmı değildir. Hepsi kardeşimizdir, aramızda tarihe, kültüre ve inanca dayanan kuvvetli bağlar vardır. Dışişleri Bakanımızın Suriyeli muhaliflerle Esad rejimi arasında barışın tesis edilmesi hususundaki yapıcı ve gerçekçi sözleri kalıcı çözüm arayışlarına güçlü bir nefestir. Bundan hiç kimsenin rahatsız olmasına gerek yoktur. Türkiye’nin Suriye ile görüşme düzeyini siyasi diyalog mertebesine çıkarması, bu çerçevede terör örgütlerinin yuvalandıkları her coğrafi alandan işbirliğiyle sökülüp atılması önümüzdeki siyasi gündem konularından birisi olmaya namzettir ve hatta ciddiyetle ele alınmaya değerdir.”  ifadelerini kullandı.
İktidar cephesinin Suriye ile normalleşme adımı atmasını seçime yönelik bir adım olarak yorumlayan muhalefetten çeşitli tepkiler geldi. Muhalefet cenahının Suriye normalleşmesine bakışı şu şekilde;
Saadet Partisi;
Saadet Partisi Lideri Temel Karamollaoğlu gündeme ilişkin parti merkezinde yaptığı açıklamada; “Suriye ile siyasi bir irtibat tesis edilmiş olmasını çok önemsiyorum.” dedi. AKP Lideri ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Suriye ile iletişim halindeydik açıklamasına tepki gösteren Karamollaoğlu, “Biz bunu hep yapıyorduk diyorlar. Neymiş? İstihbarat kurumları, birbiriyle irtibat halindeymiş. Hadi oradan! Son birkaç senelik gelişmeyi getirip de 10 yıllık gelişmeymiş gibi takdim etmeye kalkmayın. Türkiye, oraya fiilen müdahale edenlere destek verirken; kiminle irtibat kuruluyordu? Ha ama son zamanlarda başaramayacaklarını anladıkları için ilk önce elbette istihbarat örgütlerinin temas kurmalarına imkân tanıdılar. Bir adım. Arkasından da Dışişleri Bakanı, bizzat kendi seviyelerinde bir adım atılması gerektiğini vurguladı. Bunlar, olumlu gelişmeler ama çok geç. Ayrıca, nereye evrileceği henüz belli değil.” açıklamasında bulundu.
Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu yine Twitter hesabında; “Ak Parti iktidarı, Tel Aviv’e gösterdiği hoşgörünün binde birini Şam’a da göstermeyi bilmelidir. İsrail’e büyükelçi atayabilen bir iktidarın, Şam’a büyükelçi ataması çok da zor olmamalıdır! Herzog kırmızı halılarla karşılanabiliyorsa; aynı muameleyi Filistin hükümetine de gösterebilmeliydiler ve bugünden sonra Esad ile de en azından oturup konuşabilmeyi becerebilmelidirler” diye yazdı.
CHP;
CHP Lideri Kılıçdaroğlu, "Suriye siyasetinde bizim başından beri söylediğimiz noktaya gelmeleri oldukça doğru. Bu konuda umuyorum ki başarıyı elde edebilirler. Bizi daha öncesinde keşke dinleselerdi. Bu durumlar hiç olmasaydı. Yaptıkları hatalardan geri dönmek istiyorlar. Ne kadarına dönebilirler bilmiyorum." açıklamasında bulundu.
Gelecek Partisi
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, "Rusya, Türkiye'yi Esad rejimini meşrulaştıracak şekilde görüşmeye zorluyor! Peki, Türkiye ne yapmalı?" diyerek sosyal medya hesabından bir video yayımladı.
'Stratejik derinlik' söylemiyle dışişleri bakanlığı ve başbakanlık yaptığı dönemlerde Türkiye'nin Suriye savaşında taraf haline gelmesinin sorumlu isimlerinden olan Davutoğlu yayımladığı videoda, Türkiye'yle Suriye'nin ancak üç koşulda görüşebileceğini ifade etti. Ancak "Suriye rejiminin halkla barışması", "Esad rejiminin ülkeyi yeniden kontrol etmesi" ve "Türkiye'ye yönelik olumlu mesajı" olması halinde Türkiye-Suriye ilişkilerinin düzelebileceğini iddia eden Davutoğlu, bu koşulların sağlanmadığını söyledi.
Rusya'nın Suriye'de Esad rejimini meşrulaştırma çabası içinde olduğunu söyleyen Ahmet Davutoğlu, Türkiye'ye dönük yeni bir göç dalgası başlayabileceğini ifade etti.
"Esad Türkiye ile görüşmek için bedel ödemeli" diyen Davutoğlu, uzlaşının ancak şu amaçlarla sağlanabileceğini öne sürdü:
1.    Suriye'nin toprak bütünlüğü korunacak,
2.    Suriye halkı ile barışık yeni bir dönem başlayacak,
3.    Ulusal uzlaşı kapsamında hiçbir etnik grup dışlanmayacak,
4.    Birleşmiş Milletler kararları uygulanacak,
5.    Suriye'de geçiş hükümeti kurulacak,
6.    Yeni bir anayasayla birlikte mültecilerin dönüşü uluslararası teminat altına alınacak.
Yeniden Refah 
Yeniden Refah Partisi Lideri Fatih Erbakan iktidarın Suriye yaklaşımını olumlu bir adım olarak gördüklerini belirterek şu açıklamada bulundu:
"Tabii ki iktidarın Suriye ile yakınlaşma çabalarını her ne kadar gecikmiş olsa da olumlu bir adım olarak görüyoruz. 'Zararın neresinden dönülse kardır' diye değerlendiriyoruz. Daha ilk başta düğmenin yanlış düğümlenmesi yüzünden milyonlarca Suriyeli kardeşimiz yerinden ve yurdundan oldu. Yüzbinlerce Suriyeli kardeşimiz öldü. Sakat, öksüz ve yetim kaldı. Bir an önce Suriye yönetimiyle anlaşılması ve ülkemizdeki Suriyeli misafirlerimizin can güvenlikleri teminat altına alınmak şartıyla ülkelerine gönderilmesi gerektiğini ifade ediyoruz." ifadelerini kullandı.
DEVA Partisi;
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında Suriye ile görüşmeler hakkında “hem diplomatlar arasında hem de siyasi pozisyona sahip olan insanlar arasında bir diyaloğun ve çözüm odaklı görüşme trafiğinin başlamalı” değerlendirmesinde bulundu.
Muhalefet kanadında yer alan siyasi partiler Erdoğan’ın bu girişimini eleştirseler de büyük oranda Suriye ile ilişkilerin yeniden kurulması taraftarılar. Öyle ki her partinin dış politikasının önemli bir başlığını Suriye ile normalleşme ve Türkiye’deki Suriyelilerin ülkelerine geri gönderilmesi oluşturmaktadır. Erdoğan hükümetinin seçime yönelik bu adımı hemen ve kolay olmayacağı kesin olmakla birlikte Erdoğan seçimi kazansa da kaybetse de normalleşme girişiminin devam edeceği kesin gözükmekte. Suriye ile normalleşme Türkiye’nin ekonomik rahatlamasına katkı sağlayacak, mülteci sorununa çözüm bulacak ve Suriye sorununa kesin çözüm bulacağı tek çözüm olarak görülmekte.

En Çok Okunan Türkiye Haberler
En Önemli Türkiye Haberler
En Çok Okunan Haberler